Mutfak profesyonelleri Uluslararası Gastro Bodrum Festivali’ni değerlendirdi

Haber: Hatice Ünal Bilen

Muğla Aşçılar ve Pastacılar Derneği Başkanı Şef Taner Kökten tarafından bu yıl 24-26 Mayıs tarihleri arasında ilki gerçekleştirilen Uluslararası Gastro Bodrum Festivali’nin sona ermesi ile birlikte etkinliğe katkı sağlayan mutfak profesyonelleri festivali değerlendirdi. İşte Gastro Bodrum ile ilgili o yorumlar…

Sahrap Soysal: “Asıl gündem, kaybolan lezzetlerin gün yüzüne çıkarılmasıydı”

Türk Mutfağı Uzmanı & Yazar Sahrap Soysal, gastronomi festivallerinin düzenlendiği şehrin adını duyurmak, yöresel yemeklerin ve coğrafi işaretli ürünleri tanıtmak anlamında önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Bodrum gibi turizmden çok yüksek pay alan turistik cazibe merkezi konumundaki yörelerde ise daha farklı konuların gündeme geldiğini belirten Soysal, “Bodrum yöresel yemeklerinin gün yüzüne çıkarılması, orijinal reçetelere ulaşılması, sürdürülebilirliğinin sağlanması, gelecek kuşaklara aktarılıp somut olmayan kültürel miras kapsamında yaşatılması konusu esas gündemimizi oluşturdu. Çünkü Bodrum’un binlerce yıl öncesine uzanan muhteşem bir tarihi mutfak kültürü, sofra gelenekleri ve yeme içme alışkanlıkları var.” ifadelerini kullandı.

“Bodrum’un yerel şefleriyle çalışmalar yaptık”

Bir süredir gastronomi dünyasındaki yolculuğunu YouTube kanalı üzerinden yaptığı yüzyıllık kadim tarifler çekimleriyle sürdüren Soysal, festival programına dahil iki önemli çalışmadan da bahsederek şu bilgileri aktardı: “Gastro Bodrum’da yörük, muadil ve yakın adalardan gelen göçmenlerin ot, zeytinyağı ve deniz ürünleri ağırlıklı mutfağının temel alındığı ‘Antik Çağ’dan Günümüze Muğla Mutfağı’ kitabıyla Muğla mutfağı tanıtımı yapıldı. Emek veren herkesi buradan kutluyorum. Bir başka çalışma ise, Bodrum gastronomik destinasyon rotasının oluşturulması konusuydu. Bununla ilgili olarak Bodrum’un yerel şefleriyle birlikte birtakım çalışmalar yaptık. Bağarası Restoran Bitez’de yaptığımız çekimde çok kadim bir tarif olan limonlu balık pirinçlemesinin yanı sıra soğanlama ve hardimya gibi kaybolup giden sakatat yemekleri konusunu işledik. Düğün ve davetlerin baş tacı olan lokum pilavını ve Bodrum usulü su böreğini ise Kısmet Restoran’da hazırlayıp çekimlerle kaydettik. Öte yandan kenker dolması, gemici çorbası, Bodrum halkası gibi birçok özgün yemeğin tadına baktık. Bu eskimeyen reçetelerin restoranlarda daha fazla sunulmasının önemini konuştuk. Yemek yarışmalarında başarı elde eden genç aşçı adaylarına ödüllerini verdikten sonra festival alanından ayrıldık.”

Fikret Özdemir: “Bodrum gastronomisi çok daha iyilerine layık”

Sun Valley Resort & Residency’nin Yiyecek İçecek Koordinatörlüğü görevini yürüten, aynı zamanda Uluslararası Gastro Bodrum Festivali’nin Jüri Başkanlığını da yapan Fikret Özdemir, etkinliğin Türk Mutfağı Haftası’na denk gelmesine rağmen ilk yılında başarıyla tamamlandığını söyledi. Muğla Aşçılar ve Pastacılar Derneği Başkanı Taner Kökten’in yoğun emekleri ve sektör profesyonellerinin katkı ve destekleriyle çok kısa bir zaman diliminde büyük işler başarıldığının altını çizen Özdemir, etkinlik alanında yaşanan bazı aksaklıklardan da söz açarak şöyle devam etti: “Sıcak hava koşulları nedeniyle öğrencilerimiz uygun bir ortamda yarışma imkanı bulamadı. Aynı şekilde etkinliği izleyen konuklarımız için de oturma alanı eksikliğini gördük. Mutfağımız, Antalya’dan zor şartlarda geldi. Kurulumunda emeklerini esirgemeyen sivil arkadaşlarımız oldu ve onların sayesinde buraya kadar geldik. Sponsorlarımız sağ olsun ellerinden geleni yapmaya çalıştı. Ancak yine de birtakım teknik arızalar haricinde festival planladığımız haliyle devam etti.”

“Kurumlar topyekün destek vermeli”

Gelecek yıllarda Bodrum’un çok daha iyilerine layık olduğunun altını çizen, bu noktada kurumların topyekün desteğinin önemine vurgu yapan Özdemir, Kökten’i ve katkı sağlayan herkesi tebrik ederek şöyle devam etti: “Festival adına herhangi bir olumsuzluk yok. Tek şikayetim, öğrencilerimiz her şeyi istiyor. Hatta  olmayan şeyleri de istiyor. Nasıl oluyorsa herkes yaptığını altın veya veya daha üstü zannediyor. Çok aceleci davranıyorlar. Hocalarımızın çok yoğun emekleri var aslında. Çocuklar biraz daha mülayim olsalar belki daha başarılı olacaklar. Bir de şimdiki çocukları yeterince tutkulu ve istekli görmüyorum. Yaptıkları işe daha bir odaklanıp, ilgi gösterseler eminim çok daha iyi işler başaracaklar.” Fikret Özdemir ayrıca etkinlikte tanıtımı yapılan “Antik Çağ’dan Günümüze Muğla Mutfağı” kitabı çalışmasıyla Bodrum ilçesini takdir ettiğini sözlerine ekledi.

Tahir Amiraslanov: “Türk mutfağını kendi mutfağımız biliyoruz”

Azerbaycan Milli Aşçılık Birliği Başkanı ve Dünya İslam Aşçılık Toplulukları Başkanı Tahir Amiraslanov da Gastro Bodrum Festivali’ne destek veren isimlerden oldu. TAŞFED’in eski Başkanı merhum Yalçın Manav ile birlikte 1995 yılında Türkiye’nin ilk aşçılar derneğinin temellerinin atılmasında olduğu gibi 2008 yılında Türkiye’nin Dünya Şefler Birliği’ne (WACS) dahil edilmesinde de emeği çokça geçen Amiraslanov, festivale büyük bir heyecan ve istekle geldiğini söyledi ve “Çünkü Türk mutfağını kendi mutfağımız biliyoruz.” diye de ekledi.

“İlk bronz madalyamı aldığımda sevincimden uçuyordum”

Liseler, Üniversiteler ve Ustalar olmak üzere üç ayrı kategoride düzenlenen yemek yarışmalarında özellikle gençlerin gurur veren başarılarına tanık olduğunu memnuniyetle dile getiren Amiraslanov, öte yandan karşılaştığı olumsuz hal ve yaklaşımlardan da söz ederek şu eleştirisini samimiyetle dile getirdi: “Ben burada gençlerin nasıl güzel yetiştirildiklerini gördüm. Hoş olmayan örnekler de vardı. Festivalin ilk gününde liseli bir çocuk mütevazılıktan çıktı ve bizim için çok büyük bir nimet olan ödülü ‘Bana niye bronz madalya verdiler” diye yere attı. Ben kaldırdım, atmak olmaz. 32 yaşımda bronz madalyamı aldığımda sevincimden uçuyordum.”

Tahir Amiraslanov, Türkiye’de aşçılık okuyan öğrencilerin Avrupa mutfaklarına ilgilerini de eleştirdi. Yeni nesil gençliğin tüm dünyada yaygınlaşan Fransız ve İtalyan mutfaklarını değil, Türk mutfağını yaymayı kendilerine vazife edinmeleri gerektiğinin altını çizen Amiraslanov, “Siz ne kadar da iyi olursanız olun bir Fransız veya İtalyan kadarını yapamayacaksınız. Ama Türk mutfağı kanımızda.” dedi ve yemek yarışmalarında tiramisu yerine cennet çamuru ve levzine tatlılarını yapmayı seçen gençlerle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu ifade etti.

Özlem Mekik: “Yarı Bodrumlu bir şef olarak her zaman destekçisiyim”

Uluslararası Gastro Bodrum Festivali’nin sunuculuğunu üstlenen İşletmeci Şef Özlem Mekik, Bodrum’un turizm ve eğlence potansiyeli kadar gastronomisi ile de ön plana çıkan bir destinasyon olduğunun altını çizdi. Yarı Bodrumlu bir şef olarak turizm ilçesinde düzenlenen kültür ve gastronomi etkinliklerine elinden geldiği kadarıyla destek vermeye çalıştığını belirten Mekik şunları söyledi: “Mavinin ve yeşilin bence en güzel noktasındayız. Bodrum’un doğal ve kültürel zenginlikleri kadar yerel lezzetleri de çok kıymetli. Bodrum gastronomisi dediğiniz zaman çökeleğinden mantarına kadar öyle özel lezzetleri var ki, her biri cevher değerinde. Ege’nin sağlıklı otlarıyla, denizinden çıkan taptaze balıkları ve deniz mahsulleriyle pişirilen yemeklerin tadına doyum olmuyor. Bodrum mutfağını bu kadar benzersiz kılan ürünlerin tazeliği. Hatta bu yerel ürünler Türkiye’nin 81 iline dağıtılıyor. Bodrum deyince dillere destan mandalinasını ve zeytinyağını da unutmamak gerek. Şunu da eklemem gerek, Bodrum deyince her ne kadar çok bilinmese de burada hayvancılık da çok iyi durumda. Özellikle Milas’ta hayvancılık adına ciddi çalışmalar yürütüldüğünü biliyorum. Elbette bu da ekonomik açıdan Bodrum ekonomisine önemli bir kazanç sağlıyor. Bölgedeki çiftçilere ve üreticilere de destek veriliyor. Bodrum her bakımdan potansiyeli yüksek bir yer. Bu yüzden de yerel yönetimler tarafından çok daha fazla desteklenmesi gerektiği düşünüyorum.”

Öner Çulfaz: “Gastro Bodrum, turizmle gastronomiyi birleştirdi”

Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (TAŞPAKON) Başkanı Öner Çulfaz, festivalin Bodrum gastronomisi adına bir farkındalık oluşturduğunu belirtti. Bodrum’un pek çok insan tarafından sadece bir turizm destinasyonu olarak algılandığını, etkinliğin ise turizmle gastronomiyi birleştirici bir güç ortaya koyduğunu anlatan Çulfaz, “Turizm burada oturmuş. İnsanlar buraya geldiklerinde denize gireceklerini biliyor. Yatla gezeceklerini, doğaya akacaklarını biliyor. Gastronomi turizmle birleşmediği sürece tüm bu değerlerin faydasını göremeyiz. Bu yüzden de Bodrum özelinde Muğla şehrinin turizm ve gastronomideki rekabet gücünü ortaya koyabilmesinde sivil toplum örgütleri ve çevre esnafı da dahil tüm yerel yönetimlerin komple destek vermesi çok önemli.” diye konuştu.

“Yarışmacılara lokal ürün kullanma şartı getirilmeli”

Uluslararası Gastro Bodrum Festivali kapsamında düzenlenen çalıştayda bu konuyla ilgili tespit ve önerilerini de paylaştığını dile getiren Çulfaz, şunları söyledi: “Bu gibi gastronomi etkinliklerinde yarışmacılara tabaklarında mutlaka o şehrin en az bir lokal ürününü ön plana çıkarma şartı konmalı. Bodrum ise mandalinasını, ada çayını, Malatya ise kayısısını, Tokat ise yaprağını misal. İkinci olarak raporlama kısmı çok mühim. Etkinliklere davet edilen akademisyenler, gazetecilerden alınan geri dönüşler doğrultusunda bir raporlama yapılmalı. Hatta bir de envanter çalışması yapılmalı. Bununla beraber gelen misafirlere hep aynı yemekler tattırılmamalı. Şehirlerimizin zengin mutfak kültürlerini ve lezzetlerini tanıtmaya yönelik farklı deneyimler sunulmalı.”

Rüzgar Sünbül: “Öğrencilerin hepsi altın olmuş”

Bodrum’da ilki düzenlenen festivalin sıcak hava koşullarına rağmen iyi geçtiğini söyleyen Danışman Şef Rüzgar Sünbül, lise ve yüksekokul düzeyinde aşçılık eğitimi alan öğrencilerin yoğun katılımından ve ilgisinden memnuniyetini dile getirdi. Etkinliğe yurt içi ve yurt dışından gelen şeflerin ve sponsor firmaların desteklerinin ne kadar önemli olduğundan bahseden Sünbül, “İstasyonların hepsi doluydu, yetişmiyordu. Normalde saat 17.00’de bitmesi gereken yarışmaları ancak 20.00’de tamamlayabildik. Şimdiki çocuklar gerçekten çok iyiler, hepsi altın olmuş. Tabii öğretmenlerinin de hakkını teslim etmek lazım ki çok iyi yetiştirmişler. Yeni nesil gençlerin gelecek vadettiklerini görüyorum. Hatta işi bırakırken birine el bile verebilirim.”

Onur Arslan: “Gençlerin modern Türk mutfağı tabaklarıyla mutlu olduk”

Uluslararası Gastro Bodrum etkinliğine Fethiye’den katıldıklarını ve ilk anından itibaren de büyük heyecan duyduklarını belirten Şef Mavi Fethiye Profesyonel Aşçılar Derneği Başkanı Onur Arslan, “Aramızda festival yarışmalarına katılım gösteren çok değerli öğrenci arkadaşlar vardı. Bununla beraber Bodrum’u hiç görmeyen arkadaşlar da vardı. Bu genç arkadaşlarımız etkinlik sayesinde hem Bodrum’un tarihi kültürel zenginliklerini ziyaret etmiş oldu hem de bölgenin yerel lezzetlerini ve coğrafi işaretli yemeklerini tatma fırsatı buldu.” dedi.

“Festival vatandaşlara da heyecan kattı”

Festivalin Bodrum’da yaşayan vatandaşlara da ayrı bir heyecan kattığını, son dönemde popülerliğini artıran aşçılık mesleğine ve gastronomiye ilginin artmasında önemli bir rol oynadığını anlatan Arslan, “Aşçıların yoğun olduğu bu tarz etkinliklerin düzenlenmesi, bölgeye gastronomi anlamında da büyük ilgi uyandırıyor. Bu da hem vatandaşların hem de çevre  esnafının faydasına oluyor. Bodrum yemek ve tatil anlamında dikkat çeken bir ilçe. Gastro Bodrum gibi lezzet içerikli etkinliklerin turistik ilçeye değer katacağı ve ekonomik anlamda da kazanç getireceğini düşünüyorum.” dedi.

Sözlerinde Muğla’nın Ege ve Akdeniz karışımı bir mutfağa sahip olduğuna da değinen Arslan, “Dolayısıyla Bodrum da bir sahil ilçesi olarak deniz ürünleri ağırlıklı bir mutfağı benimsiyor. Yıllar içinde kendini markalaştırmış bir yer burası. Başta mandalinası olmak üzere pek çok lezzeti tarihle harmanlanmış bir hikayeye sahip. Bilindiği üzere deniz mahsulleri konusunda zirve çıkmış, aynı zamanda Ege otlarının kullanıldığı meze ve yemek sunumlarıyla da faal bir cazibe noktası.” dedi ve festivale Türkiye ve dünyadan pek çok şefin katılım göstermesinin bölgenin yerel ürünlerinin ve lezzetlerinin tanıtımına katkı sağlayacağını söyleyerek şöyle devam etti: “Yarışan öğrencilerimizin sunumlarında ağırlıklı olarak modern Türk mutfağına öncelik verildiğini gördük. Bu da Türk şefler olarak bizleri çok mutlu etti. Aynı şekilde etkinliğin yurt dışından gelen konuk şefleri için de eminim ilham verici keşifler oldu.”

Erdem Dırbalı: “Yerel Bodrum Yemekleri’ kategorisi etkinliğe ayrı bir değer kattı”

Bodrum’un dünyanın pek çok zincir otel markası ve ödüllü restoranın bir arada olduğu değerli bir lokasyon olduğunu belirten Executive Şef Erdem Dırbalı, bölgenin kendine has Ege otlu yemekleri, taze balıkları ve meze çeşitliliğinin yanı sıra domates ve patlıcan reçeli gibi farklı tatlarıyla da ün yapmış seçkin bir mutfağa sahip olduğunu söyledi. Bu tarz yarışmalarda yerel Bodrum yemekleri kategorisi oluşturulmasının etkinliğe ayrı bir değer kattığını dile getiren Bolulu şef, “Uluslararası Gastro Bodrum yarışmaları için yurt içi ve yurt dışından birçok değerli şef bir araya geldi. Bu güzel organizasyona ev sahipliği yapan Sayın Taner Kökten şefimize öncelikle teşekkürlerimi sunuyorum. Bu tarz büyük ve detaylı etkinlikleri özellikle ilkini yapmak oldukça zor oluyor. Ufak aksaklıklar dışında bana göre ilki olmasına rağmen başarılı bir organizasyon oldu. Bodrum Kalesi’nin önünde ve denize sıfır bir alanda yapılması da organizasyona keyif kattı.” diye de ekledi.

Mehmet Fatih Kalaycıoğlu: “Gastronomi festivalleri mutfağa ilgiyi artırıyor”

MFK Danışmanlık şirketinin ‘Mehmet Butcher’ lakaplı kurucu şefi Mehmet Fatih Kalaycıoğlu, Bodrum’un turizmiyle başlı başına bir marka olduğunu hatırlattı. Bölgenin gastronomik değerlerinin ortaya çıkarılması, ulusal ve uluslararası platformlarda daha fazla tanıtılıp pazarlanması noktasında bu türlü etkinliklerin fayda sağlayacağına dikkat çeken tecrübeli şef, etkinlikle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: “Organizasyonu düzenleyen Taner şef, Türkiye’den 19 üniversitenin yanı sıra çok sayıda aşçılık lisesi ile bağlantı kurmuş, yaklaşık 1 yıl boyunca emek harcamış. Dolayısıyla festivale katılan okul ve öğrenci sayısı da o oranda yüksek oldu. Etkinliğin ilk günü düzenlenen liseler yarışmasında 180 öğrenci yarıştı. Hepsine madalya, plaket ve başarı belgeleri verdik. Gençler bu işe yıllarını vermiş Türk ve yabancı şeflerden oluşan sağlam bir jüri ekibiyle takip edildi, ödüllendirildi. Bizimle beraber 9 ayrı ülkeden katılım söz konusuydu. Öğrenciler tabaklarının ödüllendirilmesinden büyük mutluluk duydu. Mutfak şefleriyle sohbet etmekten çok keyif aldılar, benim gördüğüm. Bildiğiniz gibi, nitelikli personel istihdamı, turizm ve yeme içme sektörü için halen süregelen bir problem. Ben bu tip etkinlikler sayesinde gençlerin sektöre ilgisinin artacağına ve daha fazla motive edileceklerine inanıyorum.”

Ufuk Karadağ: “Türk mutfağını tanıtmaya her zaman hazırız”

Gravel Group Executive Şefi Ufuk Karadağ ise festivali şu sözleriyle değerlendirdi: “Bodrum’da ilki düzenlenen etkinlik, Bodrum gastronomisini duyurmak için adım attı. Yemek kültürümüzü geniş kitlelere ulaştırmak adına bu tarz etkinliklerin sayıca artırılması gerektiği düşüncesindeyim. Festival programı çerçevesinde düzenlenen panelleri başarılı buldum. Hava sıcak olmasına rağmen ilgiyle izlendiğini görmek memnuniyet vericiydi.Etkinliğin şehir meydanında yapılması da yerli yabancı turistler ile etkileşime geçilmesi adına doğru bir adımdı, etkinliği renklendirdi. Etkinliklere gastronomi öğrencilerinin de dahil edilmesi ve yarışmalar düzenlenerek rekabeti ve takım oyununu yaşamaları ve ödül kazanmak için heyecan yaşamaları çok önemliydi. Bizlerin de öğrenciler ile zaman geçirerek kendi tecrübelerimizi anlatmak, neler yapmaları gerektiğini paylaşmak özel anlardan biriydi. Bu tarz etkinliklerin daha fazla yapılması, gastronominin gelişmesine destek veren firmaların da bu etkinliklere, şef olma hayali kuran öğrencilere ve okullara daha çok destek olmaları gerektiğini düşünüyorum. Biz şefler kendi tecrübelerimizi öğrencilere aktarmak ve Türk mutfağını tanıtmak için her zaman hazırız.”

#uluslararasıgastrobodrumfestivali #bodrum #festival #gastronomi #gastronomifestivali #lezzetfestivali #muğla #şeftanerkökten #muğlaaşçılarvepastacılarderneği #şef #mutfakyarışma #etkinlik #mutfak #aşçı

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir