Hastavuk’tan sektöre büyük yatırım

Türkiye tavukçuluk sektörünün önde gelen markalarından Hastavuk, Türkiye’nin en ileri teknoloji ve donanıma sahip beyaz et entegre tesisini Mayıs 2013’de 100 milyon TL yatırımla faaliyete geçirdi.

Coğrafi konum ve hedef pazarlara yakınlık avantajları ile hızlı, taze ve sağlıklı üretim yapabilen Türkiye’de özellikle son yıllarda yurt dışı pazarların en gözde sektörlerinden biri, tavukçuluk… Sektördeki bu gelişme 1972 yılından bu yana Türk tavukçuluk sektöründe faaliyet gösteren, özellikle yumurtacı civciv üretiminde Türkiye ihtiyacının %70’ini, etlikte ise Türkiye’nin ilk 3 firmasından biri olan Hastavuk’u da harekete geçirerek, Susurluk bölgesinde beyaz et entegre tesis yatırımına yöneltti. 2013’ün Mayıs ayı sonunda uzun süren yatırım çalışmalarını sonlandırarak beyaz et entegre tesisini yaklaşık 100 milyon TL yatırım bedeli ile hayata geçiren Hastavuk’un bu yeni yatırımını ve sektöre yönelik faaliyetlerini Hastavuk Genel Müdürü Şahin Aydemir ile konuştuk.

Hastavuk’un yeni yatırımından ve sektöre sağlayacağı katkılarda bahseder misiniz?

Hastavuk olarak, varoluşundan bu yana sürekli gelişen, gelişirken sektörde hep ilkleri yapan, Türkiye’ye ve sektöre yenilikleri getiren bir firma olduk. Bu yıl bizim için önemli bir yıl. Çünkü Türkiye’de ilk, dünyada sadece 3 tane olup, 1’i Hastavuk’ta olan en ileri teknolojiye sahip bir kesimhaneyi faaliyete geçirdik. Böylelikle 42 yıllık güvenilir marka olgusunu, sağlık, lezzet, hijyen ve doğaya saygı felsefeleriyle birleştirerek ürettiğimiz tavuk et ürünlerimizi, Hastavuk olarak halkımızın beğenisine ve tüketimine sunmaya başladık.

ÜRETİMDE “ALTIN BULUŞ” ÖDÜLLÜ AEROSCOLDER MODELİ

Kalite standartlarınızdan ve üretim kıstaslarınızdan da kısaca söz eder misiniz?

24 saat veteriner hekim gözetiminde en modern tesislerde bakılan ve kesimhaneye gelen tavuklar İslami kurallara uygun bir şekilde kesiliyor. Kesimhanemizde “Altın Buluş” ödüllü Aeroscolder sistemiyle üretim yapılmakta. Bu sistemde tavukların tüyleri, su yerine, yoğunlaştırılmış hava akımı kullanılarak yumuşatılıyor. Bu sayede üretimlerimizi hem hijyenik koşullarda gerçekleştirirken hem de ürünlerin doğal renginde, doğal lezzetinde ve doğal kokusunda olmasına imkan sağlıyoruz.

Üretimlerimizde su kullanılmadığı için raf ömrü daha da uzun oluyor. Ayrıca suya temas etmediğinden her türlü baharat veya sosla kolayca karamelize olabiliyor. Üstelik üretimde sağlanan büyük ölçekli su ve elektrik tasarrufuyla doğanın korunmasına da katkıda bulunuluyor. Ürünlerimiz kesimhaneden özel araçlarla ve soğuk zincir kırılmadan satış ve tüketim noktalarına ulaştırılıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir