Çözüm basit: Turizm yönetimi siyasi platformdan çıkarılmalı

Hadi Tonaroğlu /Turizmci

Cumhuriyet tarihimizde 76 (yazı ile yetmiş altı) turizm bakanımız olmuş! İçlerinde çok azı birden fazla bu göreve getirilmiş.

Benim son 42 yılda “lütfen içimizden biri olsun” taleplerim nihayet son hükümetimiz içinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Ama yanılmışım… Sonuç ortada!

Sonuç itibarı ile inanıyorum ki turizm, sanırım sadece bizim ülkemizde siyasi irade ile yönetilemeyecek. 76 defa denemişiz. Israra gerek yok!

Çünkü; dikkat edin yakın tarihlerdeki hükümet kuruluş çalışmalarına. Adalet, Dışişleri, İçişleri, Milli Eğitim, Savunma gibi bakanlık atamalarında hep kimi yapsak, kim becerebilir, kim doğru seçim olur diye günlerce medyada tartışırız. Ama sıra Turizm Bakanlığımız atamasına gelince parti sadakati olan, oy potansiyeli olan birinin sanki “haydi koçum sen oluver” der gibi atamasını gerçekleştiririz.

Yazmama gerek yok hatırlayın eskileri lütfen.

Olmadı… Olamadı… Olmuyor!

Bizim yurt dışında üç özelliğimiz popülerdir. Ev sahipliğimiz, dost yaklaşımımız ve hamamlarımız… Yani aslında bir turizm bakanında olmazsa olmaz kriterler. Ama gördük ki, konu siyasi iktidar olunca, bakan olununca özellikle bizim bakanlarımızın hepsinde, bu üç uluslararası özelliğimizden eser yok! Belki vardır da, bakan olununca kalmıyor!

Çözüm?

Çözüm basit. Hem de bu uygulamayı hemen hayata geçirebilecek bir siyasi otoriteye de sahibiz.

Acilen ülkemizin turizm yönetimi siyasi platformdan çıkarılmalı. Çünkü bürokrat zihniyetiyle bu iş olmuyor. Mevcut Bakanımız Ersoy bile işi bilmesine rağmen siyaset ve bürokrasinin içinde kayboldu. Bakan olarak başladı, bakmayan olarak devam ediyor.

Tıpkı Türkiye Futbol Federasyonu gibi bir özerk yapıya kavuşmalı. Ve özel yasalar ile donatılıp korunmalı.

Bakın TFF’de süper lig kulüpleri, diğer liglerdeki kulüpler, hakemler,  antrenörler, eski sporcular ve bunlara benzer daha hatırlamadığım, unuttuğum bazı yapıların önemlerine, etkinliklerine göre delege sayıları var. Bu delegelerin de hepsi kendi oluşumlarını temsil ediyor.

Bizde de turizm belgesine sahip oluşumlar, yani beş yıldızlar, diğer yıldızlılar, tatil köyleri, A, B, C klasman acenteler, tur operatörlerimiz, OTA platformlarımız, taşımacılar, restoranlar, kafe&barlar… Bu grupların hepsine aynı şekilde önem ve etkinlik sıralamasına göre delegasyon ile temsil yetkisi ve sayısal kotası verilir.

Önce bir seçimli, bütçeli bir kongre tarihi ve yeri belirlenir.

Sonra adaylar çıkar.

Bu adaylar, stratejilerini, proje ve planlarını, hedeflerini, yönetim kurullarını belirleyerek bu delege grupları ile toplantılar yapar, kendilerini anlatır.

Kongrede oy hakkı olan delegeler de bu adaylardan birini Türkiye Turizm Federasyonu Başkanı olarak seçer. Atıyorum, başkanlık süresi de 4 yıl olur.

Turizmin tüm belgeli resmi paydaşları da, TÜRSAB’a ve Bakanlığa bugüne kadar yaptıkları çeşitli isimlerdeki ödemeleri de federasyona yapar . Dolayısı ile devlet yönetemediği sektörden bakanlık marifeti ile belge parası almaz. TÜRSAB da saçma tahsilatlardan nemalanmaz. Devlet alacağı vergisine bakar. Bu federasyon, hükümet ile etkin çalışır.

Federasyon olarak, yurt dışı pazarımız olan ülkeler ile ikili görüşmeler yapar. Konusunda kendi sektörüne avantaj sağlamakla meşgul olur. Rusya ana pazarken, Ukrayna’ya SIHA verilmesi konusunda görüş bildirir.

Teşvikler, muafiyetler konusunda ilgili devlet yetkilileri ile görüşür. Belirli prensiplerde mutabakat sağlar.

Otel yapmak isteyen, acente açmak isteyen, belirlenen kriterleri uygulamak şartıyla  federasyondan izin belgesi alır. Otel müdürleri, departman müdürleri, atıyorum mutfak şefleri bu federasyon tarafından belgelenir. Bu belge alımları için federasyon yeterlilik eğitim seminer ve kursları organize eder. Dolayısı ile sektörel yapı liyakata sahip olur.

Yani siyasetten uzak…

Liyakata dayalı…

Bizi anlayan…

Sektörü bilen, içimizden biri tarafından yönetiliriz.

Siyaset, bürokrasi içinde kaybolmayız.

Benim düşüncem veya çarem bu. Şimdi TÜRSAB bunu okursa feryat figan eder… Çünkü zülfiyare dokunur. Abuk sabuk, branş dernekleri olmaz. Yani parçalanma biter ve bir bütün oluruz.

#haditonaroğlu #turizmçözüm #turizmsiyaset #kültürveturizmbakanlığı #türsab

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir