Herkesin yolunu Jumbo markasıyla kesiştirecek genel müdür: Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu

Röportaj: Hatice Ünal Bilen

Jumbo’da bu yılın haziran ayında bir bayrak değişimi yaşandı ve genel müdürlük koltuğuna Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu oturdu. 2023 yılı başında emeklilik kararıyla 27 yıllık BSH yolculuğuna veda ettiğini söyleyen Tavukçuoğlu, Jumbo’daki yeni pozisyonunu harika bir deneyim olarak tanımlıyor.


2024 hedefine yüksek katma değerli ürün fikirlerini ve çeşitlilik artırımını koyduğunu belirten deneyimli iş insanının görevi devralırken Jumbo Türkiye’yi ülkemizin en iyi hediyelik markası olarak konumlandırmak gibi bir hedefi de var. Tavukçuoğlu, bu sayede hem kişisel hem kurumsal alanda pazardaki büyük bir boşluğu kapatacaklarını düşündüklerini söyleyerek, “Çünkü sevdiklerine bir güzellik yapmak isteyen herkesin yolu Jumbo ile mutlaka kesişecek ve tüketicimiz bizimle buluştuğunda mutlaka fark oluşturacak bir hediye seçeneği bulacak” diyor.

Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu ile BSH’den Jumbo’ya uzanan başarılı kariyer yolculuğunu, yeni görevini ve gelecek planlarını konuştuk.

Öncelikle biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Nasıl bir ailede büyüdünüz? Kariyerinizi ne tür bir eğitimle inşa ettiniz?

Karadenizli bir ailenin büyük kızıyım ben. Son derece açık fikirli ve sevgi dolu bir ailede büyüdüm. Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi Siyasal Bilimler, Ticaret Hukuku ve İktisat Bölümü’nden mezun oldum. Sonrasında dış işlerinde çalışmak istediğim için Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölümünü de bitirdim.

Dolayısıyla kariyerimi inşa etmek için sağlam bir eğitim temeli elde ettiğimi düşünüyorum. Aldığım eğitim analitik düşünmeme, empati kurabilmeme ve doğru kişi ile doğru iletişim kurabilmeme fayda sağladı. Daha sonra iş dünyasında çeşitli sektörlerde çalışarak deneyimlerimi genişlettikçe yönetim, liderlik ve stratejik planlama alanlarında bilgi ve beceriler edindim. Bu kapsamlı eğitim ve deneyimler, başarılı bir kariyer inşa etmemi sağladı.

Okul sonrası ilk profesyonel deneyimleriniz neler oldu? Bu deneyimler gelecek planlarınızı ne yönde şekillendirdi?

Kariyerimdeki ilk adımlarımı Türkiye’nin ikinci beyaz eşya markası Profilo ile dünya devi BSH birleşirken attım ve bu dönemde Siemens Ürün Eğitmeni olarak profesyonel hayatıma başladım. Sonrasında Siemens Ev Aletleri markası için bir satış / pazarlama şirketi kurma sürecine dahil oldum ve bu şirketle marka adına birçok ilke ve başarıya imza attık.

Devamında 2009 -2014 yılları arasında şirketin lokal markası Profilo’da pazarlama müdürü olarak görevlendirildim. 2015 yılında BSH’de RTC bölgesinin (Türkiye- Rusya – Eski Türki Cumhuriyetler – Afrika) Bosch Ev Aletleri markası için marka yönetimi birimini kurma teklifi geldi ve bu fırsatı değerlendirerek kabul ettim. Pandemi sürecinde iki bölge birleşerek büyüyen REM bölgesinde (RTC+Hindistan ve komşu ülkeler) marka yöneticiliği görevim devam etti. 2022 yılında emekli olma kararı aldım ve 2023 başında BSH’den ayrıldım. Bu değişimle birlikte, 2023 yılının haziran ayında yolum Jumbo ile kesişti ve genel müdürlük görevime başladım.

“BSH bünyesindeki 27 yıllık yolculuğum, her aşamada ilerleme arayışımı ve her fırsatta yeni şeyler öğrenmeye olan merakımı karşılayan bir serüvendi. Bana gerek insan, gerekse deneyim olarak çok şeyler kattı. Jumbo’da şirketin uzun vadeli stratejilerini belirleme ve uygulama, günlük iş operasyonlarını etkin bir şekilde yönetme, performans göstergelerini izleyerek şirketin genel etkinliğini değerlendirme, finansal yönetim, pazarlama departmanı, kriz yönetimi, şirketin toplumsal sorumluluklarını yerine getirme, şirket itibarını koruma ve geliştirme gibi çok geniş bir alana yayılan sorumluluklarım var.”

Jumbo Genel Müdürlüğü görevi nasıl geldi, markayla nasıl tanıştınız? Aile’ye, aynı zamanda da HoReCa sektörüne geçişiniz nasıl bir kararla oldu, biraz daha açabilir misiniz?

Jumbo markası ile tanışmam aslında daha evvel yazdığım blog yazıları sayesinde oldu. Ortaklarımızdan biri yazılarımı takip ediyormuş ve böyle bir pozisyon açılınca beni ortak tanıdıklar aracılığıyla buldu. Görüştük ve ben eskiden bir patron şirketinde çalışmaktan korkmama rağmen elektriğimiz tuttu. Şimdilerde patron şirketinde çalışma korkumun ne kadar yersiz olduğunu görüyor ve yaşıyorum.

HoReCa, Jumbo markasının profesyonel tarafını temsil ediyor. Markaya geçişimle birlikte hem JumboGastro (HoReCa) ve Jumbo Perakende (mağazacılık) hem de JumboPatiserie yani markamızın deneyimsel tarafı ile çalışma imkanım oldu. Jumbo’yu bu üç farklı yönüyle tüketici ve müşterilerimizle buluşturmak çok büyük keyif benim için.

Yeni göreviniz nasıl gidiyor? Bu geçen süreçte ağırlıklı hangi başlıklara yoğunlaştınız? Nihai tüketimden sonra ev dışı satış ve pazarlaması sizin için çok yeni ve farklı bir kanal olsa gerek?

Jumbo’daki yeni görevim harika bir deneyim. Çünkü hem ürünler çok güzel ve kaliteli hem de marka çok köklü ve değerli. Bu süreçte, özellikle şu başlıklara yoğunlaştım: ürün portföyümüzü yenilemek/genişletmek, markamızın konumunu yükseltmek ve müşteri deneyimini iyileştirmek. Müşterilerimize, hem son tüketiciye hem de işletmelere hitap eden ürünler sunma fırsatını değerlendirmek bizi heyecanlandırıyor. Bunu yaparken müşteri memnuniyetini sağlayacak ürünleri ve süreçleri hayata geçirmek en büyük hedefimiz. Bu değişikliklerle, markamızın büyümesine katkıda bulunmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyoruz. Daha evvelsi işimde de gerek tüketicilere gerekse müşterilere direkt satış yapıyorduk. Ankastre ürünlerin proje satışları tarafıyla HoReCa’yı çok birbirine benzetiyorum. Ürünler farklı olsa da dinamikler çok benzeşiyor.

Çok uzun yıllar grup markalarının pazarlama süreçleri içinde aktif rol almanın da katkısı büyük olsa gerek.

Elbette ki uzun yıllar grup markalarının pazarlama süreçlerinde aktif rol almak, Jumbo’daki pozisyonuma büyük bir değer katıyor. Bu deneyim, marka yönetimi, pazarlama stratejileri ve müşteri ilişkileri konularında zengin bir bilgi birikimine sahip olmama yardımcı oluyor. Jumbo’daki görevimde deneyimlerimi buraya taşıyarak, müşteri odaklı yaklaşımımızı güçlendirmeyi hedefliyorum. Bu deneyim, markamızı büyütmek ve Türkiye pazarında daha etkin bir şekilde konumlandırmak için önemli bir avantaj.

Bu pozisyonda sizi en fazla motive eden/ heyecanlandıran dinamikleri sorsam?

Yeni görevimde beni en fazla motive eden şey, insanların kalplerine dokunan, yaşamlarında bir nesne olmaktan öte değer oluşturan yemek ekipmanları ve servis ürünleri tasarlamak, tüketicilere benzersiz deneyimler sunmak ve markamızı daha da büyütmek için fırsatlar ortaya koyma şansımın olması. Yemek kültürüne katkıda bulunmak ve mutfak deneyimini daha özel hale getirmek beni heyecanlandırıyor. Böylelikle ülkemizin de geniş anlamda tanıtımına katkıda bulunabileceğimi hissetmek inanılmaz heyecan verici. Aynı zamanda yetenekli bir ekiple çalışma fırsatı da benim için diğer büyük bir motivasyon kaynağı.

2023 yılı Jumbo için nasıl geçiyor, yılı hangi yatırım ve hedeflerle kapatmayı öngörüyorsunuz? Son dönemde ülkemiz ve dünya çapındaki gelişmelere bağlı değişen konjonktürle yatırım kriterleriniz, hedefleriniz değişti mi? Tüm bu kritik süreçlerin yaşandığı bir yılda şirketinizin performansı ne oldu?

2023 yılında öncelikle satış hedeflerimizi gerçekleştirerek yolumuza devam ediyoruz. 16 Ekim’de kutladığımız 76. yaşımıza özel kampanya önceki ayların eksikliklerini tamamen kapatmamızı sağladı. 62 mağazamız, jumbo.com.tr ve Jumbo Ev Gereçleri app’imiz sayesinde geniş bir tüketici kitlesine ulaşıyoruz. Çeyiz, çatal-bıçak ve diğer çelik ürünler dediğimizde akla gelen ilk markayız. Porselen ve camdaki gücümüzü de giderek daha fazla duyuruyoruz. Özellikle HoReCa tarafında tüm kaliteli restoran/kafelerde ve premium otellerde tercih edilen ilk markayız.

Tüm bu kıymetli değerleri korumak ve daha da geliştirmek için gerek ürün gerekse insan tarafına yatırımlarımız kesintisiz devam ediyor. Özellikle Jumbo kadar kalite ile özümleşen markalarda kriz dönemlerinin büyük fırsatlar barındırdığını hepimiz biliyoruz. Kimse ucuz alacak kadar zengin olmadığından ve parasının karşılığına değer ürün almak istediğinden bizim de hedeflerimizi küçültmemize gerek kalmadı.

Gelecek yılla ilgili öngörüleriniz, beklentileriniz neler? Gündeminizde yeni iş birlikleri, yatırımlar var mı?

2024 yılında tabii ki ekonomik beklentiler çok parlak değil. Ama biz 2024 yılı gibi zorlu bir yılda dahi hedeflerimizi yakalayacağımıza inanıyoruz. Bunun için yüksek katma değer sağlayacak yeni ürün fikirlerimiz var. Bunların tanıtımını en güzel şekilde yapacak ve markanın hacmini artıracağız. Bazı ürün segmentlerindeki çeşitliliğimizi artırma gibi de bir hedefimiz var. Özellikle rafine zevklere hitap eden ürün temalarımızda – WineArt, 3üncü nesil kahve, Marine Collection, Golf Serisi ve ofis ürünleri gibi – kendimizi Türkiye’nin en iyi hediyelik markası olarak konumlandıracağız.

Böylelikle hem kişisel hem de kurumsal alanda pazardaki büyük bir boşluğu kapatacağımızı düşünüyoruz. Çünkü sevdiklerine bir güzellik yapmak isteyen herkesin yolu Jumbo ile mutlaka kesişecek ve tüketicimiz bizimle buluştuğunda mutlaka fark oluşturacak bir hediye seçeneği bulacak.

Jumbo, kusursuz ve zamansız tasarım algısıyla öne çıkan bir marka. Kusursuzluk ve zamansızlığın sizdeki karşılığı nedir? Markanın bu yaklaşımına katmak istediğiniz yeni bakış açıları var mı?

Markamızın kusursuzluk ve zamansızlık mesajı temel değerlerimizi yansıtıyor. Kusursuzluk, markanın kalite ile ilgili beklentileriyle eşleşirken, zamansızlık ben de tasarımın fütüristik bakış açısıyla gelip-geçici bir modadan çok fazlası olduğunu çağrıştırıyor. Bu iki konunun markamızın DNA’sını oluşturduğunu ve sürekli beslenmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz buna daha fazla yenilik, sürdürülebilirlik ve mükemmel bir müşteri deneyimi katarak çok daha iyi yerlere geleceğiz.

“Bir yönetici olarak, iş dünyasında başarılı olmanın cinsiyetle değil, yeteneklerle ilgili olduğuna inanıyorum. Markamızın başarısını artırmak için fırsatlar ararken, her bir çalışanın yeteneklerine ve katkılarına odaklanıyoruz. Pozitif ayrımcılığa değer veriyorum ve kadınların liderlik rollerinde daha fazla temsil edilmesi için aktif çaba gösteriyorum. Kadın çalışanları teşvik ediyor, mentorluk programları sunuyor ve liderlik pozisyonlarına yükselmelerini destekliyorum.”

Biraz da sizi konuşalım mı? Yönetici olarak nasıl bir kimyaya sahipsiniz? İş dünyasında kadın olmanın sunduğu fırsatlar/ fırsat eşitsizlikleri neler sizce?

Bir yönetici olarak, iş dünyasında başarılı olmanın cinsiyetle değil, yeteneklerle ilgili olduğuna inanıyorum. Markamızın başarısını artırmak için fırsatlar ararken, her bir çalışanın yeteneklerine ve katkılarına odaklanıyoruz. Pozitif ayrımcılığa değer veriyorum ve kadınların liderlik rollerinde daha fazla temsil edilmesi için aktif çaba gösteriyorum. Kadın çalışanları teşvik ediyor, mentorluk programları sunuyor ve liderlik pozisyonlarına yükselmelerini destekliyorum.

Ayrıca çeşitliliği teşvik etmek için adil istihdam politikaları uyguluyoruz. Bu sayede, iş dünyasında cinsiyet eşitliği konusunda daha fazla ilerleme kaydedebilir ve herkesin yeteneklerine göre fırsat eşitliği bulabileceği bir ortam sağlayabiliriz, hedefimiz bu.

Bizim 2021 yılında yaptığımız ‘Tersi Mümkün’ reklam kampanyası çok ses getirmişti.  Türkiye’de istihdam rakamlarına bakıldığında erkeklerin ağırlıkta olduğu bir iş dünyasının var olduğunu görüyoruz. Araştırma şirketlerinin açıkladığı son rakamlara göre; yüzde 69.4 erkek, yüzde 30.6 kadının görev aldığı çalışma hayatında, cinsiyet ayırımının ortadan kalkması ve kadınların da eşit koşullarda istihdam edilmesi hem dünyada hem de Türkiye’de önem kazanırken, bu konuda yapılan çalışmalar ve destekler de gün geçtikçe artıyor.

Biz de Jumbo olarak, kadınların içlerindeki gücü fark etmelerini destekleyecek bir proje hayata geçirdik. ‘Tersi Mümkün’ ismini verdiğimiz bu projeyle Türkiye’de çalışan rakamlarının cinsiyet dağılımının tam tersi bir insan kaynağı oluşturduğumuzu anlattık. Bizim başarabildiğimiz bu sistemi, isteyen herkesin başarabileceğini tüm sektörlere ve tüm markalara gösterdik.

Kadın liderlerin rol model olmalarını teşvik etmek ve onların başarı hikayelerini paylaşmak, diğer kadınların liderlik pozisyonlarına adım atmalarını teşvik edebilir. Ben gerek katıldığım seminerlerde gerek şirket içi toplantılarımda kendi kariyer serüvenimden yola çıkarak arkadaşlarıma yol göstermeye ve ilham olmaya çalışıyorum.

Ev ve özel hayatınızda nasıl birisiniz? Siz nelerden  ilham alıyor ve besleniyorsunuz?

İş hayatımın dışında, bir kadın olarak aile ve özel yaşantısına büyük önem veren biriyim. Genel müdür olarak iş dünyasında başarılı bir kariyerin yanı sıra, anneliği dengelemeye çalışıyorum. Anne olmak, benim için en değerli ve en özel rollerden biri. Kızıma ihtiyaç duyduğu her an destek olmaya ve beni yanında istediği her anını paylaşmaya çalışıyorum.

Aynı zamanda, evim benim için bir sığınak ve yaratıcı bir alan. Mutfakta vakit geçirmeyi ve sevdiklerime lezzetli yemekler hazırlamayı çok seviyorum. Evime ve soframın düzenine özen gösteriyorum çünkü bence güzel bir sofra, sevdiklerimizle bir araya geldiğimizde unutulmaz anılar ve sohbetler yaratmanın etkin bir yolu. Özel yaşantımda, dengeyi korumaya çalışıyor, hem iş hem aile hayatımı uyumlu bir şekilde sürdürmeye çalışıyorum. Bu denge, hem işimdeki motivasyonumu artırıyor hem de aileme ve kendi içsel mutluluğuma odaklanmama yardımcı oluyor.

Mutfak, sofra, gastronomi, yemek yapmak size neler hissettriyor? Özellikle de sofranın ve sofra üstü ürünlerin sizin için önemini merak ediyorum.

Mutfak, sofra, gastronomi ve yemek yapmak benim için tutkulu bir deneyim. Bu alanlar, benim için yaratıcılığın ifadesi ve lezzetlerin bir sanat olduğu bir dünyanın kapılarını aralıyor. Özellikle yoğun bir iş günü sonrasında ya da stresli olayların akabinde ben en çok yemek yaparken kafamı boşaltabiliyorum.

Sofra üstü ürünler ise, yemekleri güzelleştiren ve deneyimi özel kılan unsurlar. Bu nedenle, mutfak ve sofra ürünlerinin tasarımı ve kalitesi benim için büyük bir öneme sahip. Misafirlerime ya da aileme lezzetli bir yemek sunarken veya güzel bir sofra kurarken mutluluk duyuyorum. Çünkü etrafımızı güzelleştiren her şeyin düşüncelerimizi de güzelleştirdiğine inananlardanım.

Bundan sonrası için hayalleriniz, planlarınız neler?

Kariyerim boyunca edindiğim deneyimleri en iyi şekilde yeni nesillere aktarmayı bir öncelik haline getirmek istiyorum. Genç yeteneklere rehberlik etmek, iş dünyasının fırsatlarına daha iyi hazırlanmalarına yardımcı olma amacı taşıyorum. Bununla birlikte, sanat her zaman benim için önemli bir yaratıcı çıkış noktası olmuştur. Sanatın gücü ve insanların hayatlarına nasıl anlam katabileceği konusundaki inancım tam. Sanat projelerine katılmak ve sanatın güzelliklerini paylaşmak, hayatımın ayrılmaz bir parçası olacak. Gelecekteki yolculuğumda, hem iş dünyasındaki liderlik rolümü sürdürecek hem de sanatsal yönümü geliştireceğim. Bu iki alanın, yaratıcılık ve disiplinin mükemmel bir denge olduğuna inanıyorum.

#bahriyebayraklıtavukçuoğlu #jumbo #genelmüdür #jumbo #iştekadın #röportaj #başarı #kariyer

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir