Tezer Öner: 2021 acıların ilacı mı?

2020 nihayet bitti. Herkes evinde bile olsa bu bitişi mutluluk ve umutla karşıladı. Sevinçle karşıladı… Umutlu mesajlar paylaşıldı. Geleceğe yönelik parlak ve pembe hayallerle bir takım planlar yapıldı, sözler verildi ve hayaller kuruldu.

Sonuç: Her şey pandoranın kutusu açılır açılmaz bir anda kötülüklerin ortaya saçılması sağlanmadığı gibi, orman perisinin sihirli değneğiyle de güzelliklere pat diye erişmeyeceğiz. Öncelikle ayaklarımızı yere bir basalım.

2020 yazı için beklenen 40 milyon turistin yalnızca 14 milyonu gerçekleşti. Kış turizmini de es geçtik bu sene. Aşılamanın etkili olması için en az nüfusun %70’ine yapılıp tamamlanması gerekiyor. Bu da demektir ki, 56 milyon kişinin iki seans aşısının tamamlanması ve etken sürenin de beklenmesi gerekiyor. Yani iki aşı arasında 28 gün var ve iki aşı bitince de en az 40 gün bağışıklığın etkinleşmesi bekleniyor. Bu toplamda demektir ki, 2 ay yuvarlak hesap. 56 milyona aşı gelmesi de 2- 3 ay sürer, demek ki 5 ay daha bu işin içindeyiz. Bu da demektir ki yaz sezonuna hoş geldiniz!

Bu işin pandemik tarafıydı. Gelelim diğer konulara… Kaç işletme ayakta kaldı? Kaç personel hemen servise hazır olacak veya çalışma motivasyonu içinde olacak? Kaç otel ve restoran bakımını yapmış ve hizmete hazır olacak? Bizim bütün hazırlıkları yapmış olmamıza rağmen bu yazın çalışma koşulları nasıl olacak? Yani bir dolu bilinmezle geleceğe doğru sisler içinde yürümeye devam ediyoruz.

Ayrıca Avrupa yakınlaşmamızın nasıl olacağı henüz belli değil. Yüzümüzü yeniden batıya döndük ama yaşam şeklimiz giderek mütedeyyin olmaya devam ediyor. Bu çatışmayı nasıl aşacağız? Ayrıca politik çekişmeler, erken seçim söylentileri ve Avrupa – ABD yaptırımları gibi birbirinden nadide kabuslarımız varken bu yaza nasıl gireceğiz?

İşte sevgili dostlar, turizm sektörümüz ve tüm diğer sektörler yılbaşı mucizesi beklerken baktık ki dün ile bugün arasında pek de fark yokmuş. Şimdi bu durumda takkeyi önümüze koyup doğru dürüst plan ve yaşam standartları belirlemezsek bu yazı da berbat edebiliriz. Ayrıca bunu yapacak lüksümüz hiç yok. Önümüzde biraz zaman varken bari görünür hedeflere yoğunlaşıp aksiyon planlarımızı belirlememiz gerekiyor.

Devlet işleri genelde beni pek ilgilendirmez. Yani sektörü direkt ilgilendirmeyecek kararlar veya konu dışı mevzularla pek kafa yormam. Ama sektörün hızla ayağa kalkması için devlet destekleri şart. Ayrıca dış ilişkilerde lokomotif sektörleri düşünerek kararlar almak zorunda olduğumuz da bir gerçek. Her şey bir yana yabancı turistler kültür değiş tokuşu ve karşılıklı anlayışların geliştirilmesi için ne kadar önemli, herkes ortaokul derslerini bir hatırlasın.

Ben sektörel yapımızın eskisi kadar güçlü olduğunu düşünmüyorum. Geçen yazdan sonra daralan dünya turizm harcamalarında iyice topkek kıvamına gelmiş pastadan pay çıkartmamız zorunlu hale geldi. Ayrıca hem ülke hem de sektör çok kırılgan yapıda bunu aşmak için sağlık ve sokaktaki yaşam özgüveninin tekrar sağlanması ve sosyo-kültürel aktivitelerin bir şekilde tekrar başlaması elzemdir.

Potansiyel hala bizim potansiyelimiz. Deniz, kum, güneş ve tarih hala bizim sahip olduğumuz o müthiş değerde… Ee hadi biraz çalışıp kendimizi toplayalım da doğru işlerle ön plana çıkalım. “Tek bir şeye ihtiyacımız var o da çok çalışmak.”

Herkese mutlu ve kazançlı bir yıl diliyorum.

#tezeröner #turizm #konaklama #seyahat #2021turizmi #türkiyeturizmi #covid19turizm #kültürveturizmbakanlığı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir