Turizmde tesadüfi kazanç mı, istikrarlı ve sürdürülebilir kazanç mı?

Tezer Öner

Birkaç gün önce enteresan bir sohbette bulundum. Erdek ve civarında yaşayan birkaç dostumla konuşuyorduk. Orada bana ilginç gelen bir cümle geçti. “Bu yaz küçük esnaf bugüne dek hiç kazanmadığı kadar para kazandı.” dediler. Ben de bu nasıl olabilir diye düşünmeye, biraz durumu araştırmaya karar verdim…

Ciddi bir ekonomik sıkıntı içinde olan ülkede ve yükselen kur piyasasında tüm güney otelleri ve yıldızlı tesisler yabancı turiste yoğunlaşmış durumdaydı. Ayrıca yerli turist için yayınlanan kampanyalar dahi oldukça ciddi rakamlar içeriyordu. Dolayısıyla özellikle kültür seviyesi ve yaşamsal alışkanlıkları sebebiyle güney sevdalısı yerli turistlerin ciddi bir yüzdesi her zaman gitmeye alışık olduğu Bodrum, Marmaris veya Datça Yarımadası bölgelerine gidememiş. Onun yerine kısa süreli parçalı tatiller ile özellikle İstanbul’a yakın kabul edilebilecek Çanakkale, Balıkesir, İzmir ilçelerini tercih ederek kuzeye yönelmişler.

Hatta bir arkadaşım bu sene kuzeye gelen turistin daha gelir seviyesi yüksek ve daha kültürlü (muhtemelen iyi maaşlı, beyaz yaka çalışanı demek istedi) olduğunu ifade etti. Otomobilleri ile hafta sonu ve (bayram tatilini de düşünerek hariç tutarsak) 3- 4 günlük gidiş gelişlerle ve pansiyon veya motel tercih ederek daha uygun bütçeli tatile yöneldikleri sonucuna vardık. Bu durumda uzun zamandır güneye giden ve en düşük bütçeli yerli turiste alışık olan yöre halkı ve esnafı da harcanan paraya karşı mutluluk duymuşlar. Eh ben de bir Erdekli olarak sevindim tabii…

Enteresan olarak, kötü bir sezon beklerken gelen bu iyi haber hepimizin yüzünü güldürdü. Çünkü bilmem kaç senedir hep duymaya alışık olduğumuz, “bu sene turist yok, sezon kötü gitti, pansiyonlar zor durumda” serzenişlerini bu sene sanırım duymayacağım.

Ben bu durumun güney bölgelerindeki pansiyon ve küçük motellere de aynı şekilde yansıdığını düşünüyorum. Elbette gene yabancı turiste ve yerli turiste çifte tarife uygulayan yıldızlı tesis haberleri kulağımıza geldi. Aynı şartlarda olsak belki oralarda da dengeli bir yerli turist varlığını konuşabilirdik.

Ama özellikle kur dalgalanmasında çok enteresan hikayeler de duyduk. Mesela vip araç kiralamasında çalışan bir dostum anlattı. “Abi adam geldi havaalanından ailesiyle aldım. 10  gün gezdirdim. Güneyde 5 yıldızlı otellerde kaldık. 20.000 USD bozdurmuştu harcamak için. Giderken cebindeki Türk lirasını dolara çevirince 21.000 USD alıp gitti. Uçağa binmeden önce aralarında konuşup konuşup güldüler.” Çok uç bir örnek elbette… Ama yabancılar bu tip hikayeleri kendi ülkelerinde dillendirmeye bayılırlar. Peki düşünelim bakalım biz şimdi bu turistten para mı kazandık? Yoksa para mı kaybettik?

Bunları neden anlatıyorum peki? Ekonomide ve özellikle turizmde stabilizasyon çok önemlidir. Aynı şekilde bu turistin tatilinin üstüne para alması gibi kuzeydeki küçük esnafın da bu sezonki kazancı aslında paradoksa bağlı tesadüfi kazanç sayılabilir. Halbuki turizmde istikrarlı ve sürdürülebilir kazanç önemlidir. Böylece işletmeler kendi pozisyonlarını, yatırımlarını ve gelecek sezon planlamalarını ona göre yapabilirler. İster büyük işletmeler ister küçük işletmeler olsun, herkes önünü doğru şekilde görmek veya tahmin etmek ister. Mesela şimdi küçük işletmeler bu seneki turist profiline göre seneye fiyat ayarlaması yapar da bu seneki turist seneye yıldızlı işletmelere geri dönerse büyük bir hüsran yaşanır.

Ekonomi belirsizliği sevmez ama turizm yatırımcısı hiç sevmez. Umarız istikrarlı ve stabil bir ekonomik dengeye en kısa zamanda kavuşuruz.

Herkese sezon biterken göstermiş oldukları gayret, çalışmalar ve yatırımları için şahsen teşekkür ederim. Nice güzel sezonlara hep birlikte girmek dileğiyle…

#tezeröner #agondanışmanlık #turizm #gelir #kazanç #2022

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir