Lazzoni Hotel Aralık 2014’de açılıyor

Lazzoni markası Türkiye’deki ilk otelini Aralık sonunda Sütlüce’de açmak için gün sayıyor. Markayla aynı adı taşıyan 132 odalı beş yıldızlı otel için ayrılan yatırım bütçesi yaklaşık 40 milyon dolar…

T ürkiye’de mobilya sektörünün güçlü markalarından Lazzoni, Türkiye’deki ilk otel yatırımını İstanbul Sütlüce bölgesinde Aralık sonunda açmaya hazırlanıyor. Beş yıldız konseptinde yaklaşık 40 milyon dolara mal olması hedeflenen Lazzoni Hotel’i, Genel Müdürü Gürhan Sayar ile konuştuk.

Lazzoni, mobilya sektöründen tanıdığımız bir marka. Şirket otel yatırımı yapmaya nasıl karar verdi, süreçten bahseder misiniz?

Lazzoni Mobilya’nın Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Kababulut. Kendisi sanayici bir kimliği olan işadamı aslında. Kaliteli, estetik ve ulaşılabilir bir marka olmak Lazzoni’nin mottosu. Yatırımcımız Yaşar Bey bu markalaşma süreciyle beraber Türkiye’de yükselen bir değer olarak otel servis istihdamına kanalize oluyor. Bildiğiniz üzere mobilya, mutfak, mekanik ve elektrik sistemleri bir otelin üç ana malzemesi. Zaten otelin başlıca malzemesini üretenlerden de biri…”Ben zaten bu kollardan birini üretiyorum, bu işe kendi markamla da bir katma değer sağlayabilir miyim” düşüncesiyle sektöre girmeye karar veriyor. Önce bir yatırım arayışına giriyor; İstanbul mu Ankara mı derken İstanbul’un Sütlüce bölgesine karar veriyor.

Neden Sütlüce’yi tercih ediyor? Lokasyonu nasıl değerlendiriyor?

Sütlüce biliyorsunuz, son birkaç yılda hızlı bir dönüşüm içinde ve turizmde lokasyon olarak da dikkat çekici bir bölge olmaya başladı. Yerel yönetimler de Haliç’in tıpkı ‘Altın Boynuz’ dönemlerinde olduğu gibi bir gözbebeği haline gelmesi için ciddi ölçüde destek sağlıyorlar. Bölge otel yatırımları açısından çok aktif. Mövenpick Hotel ve Hilton Garden Inn gibi uluslararası markaların dışında bölgede şu an henüz ismi açıklanmayan yaklaşık üç tane daha küçük yatırımlar var. Hemen karşımızda Haliç Kongre Merkezi de var ki; inanılmaz donanımlı, her türlü etkinliğe cevap verebilecek kapasitede bir tesis. Harika bir lokasyonu var ve deniz kenarında olan tek kongre merkezi. Ne yazık ki etrafındaki oteller kongre merkezlerinin en büyük handikabı oluyor. Çünkü yakın çevresinde konaklama imkanı sunulamıyorsa kongre merkezi de çok değer kazanamıyor. Bu yüzden kendi alanlarının daha etkin hale gelmesi için bizim gibi otel yatırımlarının gelmesini dört gözle bekliyorlar.

Anti parantez sormak isterim, Haliç Kongre Merkezi’ni desteklemek anlamında bölge daha ne kadar otel yatırımına ihtiyaç duymakta, bir fikriniz var mı?

Bu bölgede kongre merkezini beslemek ve desteklemek için otel sayısı bence çok yetersiz değil. Haliç’in toplam yatırımlarla birlikte yaklaşık 800 odaya ulaşan bir yatak kapasitesi söz konusu. Hatta oda sayısı da yetersiz değil. Haliç’in bundan sonra ihtiyacı olan, otel yatırımlarından sonra yeme içme, eğlence, alışveriş gibi daha etkin atraksiyon alanları. Bu büyük bir AVM, eğlence parkı ya da bir yeme içme kortu olabilir. Bu anlamda yine çok yakınımızda Tema Park, Miniatürk ve Koç Müzesi gibi yatırımları destekleyici bir takım alanlar var. Fakat ben sayılarının daha da arttırılmaları gerektiğini düşünüyorum.

Oteli ne zaman açmayı planlıyorsunuz? Şu an ne aşamadasınız?

Yaşar Bey bu araziyi 2010 yılında almış. Ama o yıldan sonra bölgenin eğimli ve zemininin sağlam olması, biraz da Yaşar Bey’in mükemmeliyetçi olması sebebiyle süreci bir miktar uzatmış. 2012 yılına kadar temel çalışmaları sürmüş. Süreç düz bir arazide olsaydı çok daha kısa sürebilirdi elbette. Şu anda çalışmalarımız sürüyor, bina tam olarak bitmiş değil. Otelimizi Aralık 2014 ortasında açmayı planlıyoruz.

Bize otelin ana konseptini ve çizgisini nasıl anlatırsınız? 

Otelimizde 132 odamız mevcut. Bunlardan 6 tanesi suit, 13’ü junior suit, geri kalanlar ise standart odalar. Otelin yüzde 40’ı denize bakıyor, Haliç manzarasına sahipler. Otelimizde 7 tane toplantı salonu mevcut. Bunlardan bir tanesi 550 m2’lik alana sahip olan balo salonumuz. Sırf o bölüm için binanın yarısı çelik konstrüksiyon olarak yapıldı ki, o alanda hiçbir şekilde kolon kullanılmadı. Diğer odalarımız da 20 kişiden başlayıp 150 kişiye hizmet verebilecek ölçülerde bulunuyor. Bunun haricinde içinde kapalı yüzme havuzu, hamam, sauna, kardiyo odası, kuaför ve masaj odalarının olduğu bir SPA alanımız mevcut. Bir de otelimizin 6. katında Haliç manzaralı yaklaşık 160 m2’ye kadar bir teras alanımız var. O bölümü de yazın tamamen açık hava olarak kullanmayı düşünüyoruz.

Otelin dekorasyonundan ve içmimari yaklaşımından da bahseder misiniz biraz? Söz konusu Lazzoni gibi bir marka olunca daha fazla merak ediyoruz. Lazzoni markası otelin hangi alanlarında kendini nasıl hissettirecek?

Otel beş yıldız konseptinde, oda-kahvaltı şehir oteli olacak. Oldukça şık ve lüks bir konsept. Odalarının tamamının mobilyaları, üretimlerinin hepsi hatta buna inşaatı da dahil olmak üzere Lazzoni tarafından yapıldı. İnşaatın tamamını da kendimiz yapıyoruz. İçmimarımız Hakan Külahçı, tüm dekorasyonumuz da ona ait. Mimar Şeref Keskün de inşaatın proje mimarı. Minimalist, Avrupai daha klasik ama avantgarde’dan uzak bir klasik otel dekorasyonumuza hakim olacak. Tamamen Rönesans mimarisiyle çok klasik ama bir o kadar da şaşalı değil, çok sade, renk uyumu olan bir tasarımla ön plana çıkacak. Otelimiz tamamıyla Lazzoni’nin bir showroomu haline gelmiş olacak.

Mobilya tasarımları tamamen size ait. Orada kendi üretim ve tasarımlarınız olduğu için gönlünüz rahattır. Ya diğer tedarik seçimleriniz? Yaşar Bey’in bahsettiğiniz mükemmeliyetçi tarzı tedarik marka seçimlerine nasıl yansıdı?

Dediğim gibi odaların tamamı Lazzoni. Mermerler de tamamıyla Lazzoni’nin kardeş kuruluşu tarafından tedarik edildi. O da bize ait. Odalarda kullandığımız yatak başları çok beğeni gördü. Hatta Lazzoni’nin koleksiyonuna bile girdi. Burada Lazzoni ürünlerini kullandık ama her biri tasarıma ve mimariye uygun küçük dokunuşlarla değiştirildi. Örneğin standardında üretilen bir komodini çekmecesi, işlemeleri ve kulpunu değiştirerek kullandık. Biz bagaj sehpası satmıyoruz. Ama bizim için yapıldılar. Lazzoni’de olan bir ürünün buradaki hava için tekrardan Ar￾Ge’si yapılıp, geliştirilip buraya uyarlandı. Yine aynı şekilde çalışma masalarımızın mevcut renkleri, oymaları, boyama teknikleri değiştirildi. Lazzoni kendi ürünlerini bu otele göre uyarladı desek daha doğru olacak. İnsanın kendi hele de ilk oteli olunca doğal olarak özeniyor. Tüm ürünlerde her şeyin en iyisini kullanmaya çalıştık. Otelin tüm yataklarının altında her otelde bulamayacağınız bir sistem mevcut. Bu ancak pahalı yataklarda görebileceğiniz bir sistem. Yatağın hava almasını, ömrünün uzamasını yatış konforuyla değiştiren bir sistemden bahsediyorum. Sistemi daha önce mobilyalarda görmüşsünüzdür. Ama bir otelde uygulanması çok kolay olmadığı gibi maliyetli de. Bir örnek daha, biz öyle bir kumaş kullandık ki neredeyse neşterle kesmek bile çok zor. Biz tabii burada firmamızın geçmişten gelen bilgisiyle en iyi malzemeleri kullanmaya çalıştık.

Otelde bunlar dışında iddialı bulduğunuz farklı hizmet ve servisleriniz var mı?

Öncelikle hizmet anlayışımız. Biz grup olarak turizm yatırımcılığına hemen büyüyelim, çok büyüyelim, bir otel daha yapalım yaklaşımıyla bakmıyoruz. Biz bu oteli en iyi şekilde açmak, işletmek, misafir memnuniyetini en üst düzeyde tutmak ve sonrasında doğal bir reaksiyon olarak büyümeyi hedefliyoruz. Genelde bize “Bir otel daha düşünüyor musunuz” şeklinde soru yöneltiyorlar. Bense onlara “Önce bunu açalım, en iyi şekilde işletelim, ondan sonra neden olmasın” diyorum.

“İYİ OTEL İŞLETEREK OTEL SAHİBİ OLMAK İSTİYORUZ”

Çünkü bizim hedefimiz, otel sahibi olup, çok kısa sürede otel sayımızı arttırmak hiç değil. Biz iyi otel işleterek otel sahibi olmak istiyoruz. Burayı oturtmadan ikinci bir oteli açalım derdinde değiliz. Baktığınızda her grup açılış öncesinde “10 yılda 10 otel, 20 otel” gibi iddialı sözlerle ortaya çıkıyor. Bizce bu bir kıstas değil. 10 yıl içerisinde bir oteliniz de olabilir ama eğer oteliniz parmakla gösteriliyorsa bence esas başarı budur. İşte bizim istediğimiz, otelimizin parmakla gösterilen, kalitesiyle, konforuyla, misafir anlayışı ve diğer bütün hizmetleriyle öncelikle tercih sebebi olan bir otel olmak, daha sonra büyük otel zinciri haline gelmeyi tabii ki bizler de istiyoruz.

2015 yılına yönelik doluluk hedefleriniz neler? Gelecek yılı nasıl kapatmayı planlıyorsunuz?

Bunu şimdiden tahmin etmek için İstanbul zor bir lokasyon tabii. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan her şey biliyorsunuz otelciliği birebir etkiliyor. Şüphesiz bunun dünyada bir standardı var tabii. Yeni açılmış bir otel için ilk yıl içerisinde yüzde 50’lerde bir doluluk hedefi doğru bir hedeftir. Fakat bunu yukarıya ve aşağıya çıkaracak şey tamamen iç piyasa istikrarı, dış ilişkilerin ve komşu ülkelerin istikrarıdır. Biz Lazzoni Hotel olarak ilk yıl içinde yüzde 50’leri hedefliyoruz. Bunu başarmamak için de bir sebep görmüyoruz. Çünkü bölgedeki tek beş yıldızlı oteliz.

Kongre bölgesindesiniz. İstanbul’da kongre turizminin gelişimine dair düşüncelerinizi paylaşarak, işletme olarak bu alana sağlayacağınız katma değer de bahseder misiniz?

İstanbul’da kongre sayısı her yıl artıyor. Kongreler için İstanbul iyi bir destinasyon. Haliç Kongre Merkezi aslında yapım itibariyle çok yeni değil ama baktığınız zaman yeni birçok büyük kongreye ev sahipliği yapıyor. Bu alanın daha da gelişeceğini düşünüyoruz. Bildiğiniz gibi İstanbul’da CNR gibi, TÜYAP gibi büyük potansiyelde organizasyonlara ev sahipliği yapan alanlar da mevcut. Ama hepsinin etrafında ciddi bir konaklama tesisi açığı var. Haliç Kongre Merkezi ve bizim gibi otel yatırımları bir araya gelerek sektöre ivme katmaya ve geliştirmeye çalışıyoruz.

Lazzoni, mutfağını kime emanet etti, o konuda da bilgi verir misiniz?

Biz işletme olarak konforlu bir oda kadar sabah kahvaltılarına ayrıca önem veriyoruz. Çünkü misafirin en çok ihtiyaç duyduğu hizmetlerden biri, sabah kahvaltısında güne sağlıklı, pozitif ve keyifli başlayabilmek. Bunu da iyi bir kahvaltı hizmeti ile sağlayabilirsiniz. Aslında bir Türk şefle çalışmak istiyorduk. Türkiye’de çok başarılı şeflerimiz var. Ama bir kıstasımız da dünya mutfağına hakim bir şef olabilmesiydi ki, bu sebeple Andreas Erni ’de karar kıldık. Bizim Andreas Erni ile anlaşmamızın en önemli sebebi, kendisi İsviçreli bir Türk. Yaklaşık 10 yıldan beri Türkiye’de olması sebebiyle hem Türk lezzetlerine hakim hem de uluslararası mutfağı çok iyi tanıyor. Çünkü sonuçta biz sadece iç pazarı değil, dış pazarı da hedefleyen bir işletmeyiz.

Otelin yatırım bedeli nedir? Çalışmalar halen devam ediyor ama hedeflediğiniz bir bütçe var mı? 

Şu anki hedeflediğimiz rakam, 40 milyon dolar. Ama tabii bu rakam değişebilir. Çünkü en pick zamanlarındayız. Bizim için en masraf noktalarının en yüksek zamanlarındayız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir