Sırlarla dolu gastronomi kenti: Bursa

Uygarlıklar beşiği, Anadolu’nun cennet köşelerinden Bursa ve çevresinin tarihi 5 bin yıl öncesine kadar dayanmaktadır. İlk yerleşim yeri olarak kazılarla ulaşılan şehrin 7 km kuzeyinde Demirtaş Nahiyesi’nin 2,5 km güneyinde, 90 m çevresi 5 m yüksekliği olan Demirtaş Höyüğü bize ilginç veriler sunmaktadır. Bu höyükte bulunan kâse, küp ve testilere ait seramik parçaları bölgenin ilk gastronomi verilerini de gözler önüne sermektedir. Acaba o dönemin Bursalıları bu kaplarda ne yediler ne içtiler? Bunları öğrenmeyi herkes gibi ben de çok merak ediyorum…

Kentin ilk adı ‘Prusa’dır…

MÖ 3. yy’da Bithynialılar ve Prusiaslılar tarafından kurulan kentin ilk adı ‘Prusa’ idi. Bursa isminin de buradan geldiği bilinir. Ünlü Herodot Tarihi’ne göre, MÖ 12. yy’da Bursa ve civarında var olan tek kent Cius/Gemlik’tir. Apamea/Mudanya kentinin ise, MÖ 10. yy’da kurulduğu sanılmaktadır. Uluabat Gölü’nün üzerinde bir adada bulunan Apollonia/Gölyazı’nın ise, MÖ. 6. yy’dan daha önce kurulduğu sanılmaktadır. Bugünlerde  Gölyazı’ya gidenler hayatlarının en güzel fotoğraflarını göl kenarında çekmekte, enfes göl balıklarının tadına bakmaktalar. Lidyalılar, Pers (İran) egemenliği, Bithynia Devleti’ni kuran Dedalses, Roma uygarlığı derken, İznik, 1081-1097 yıllarında Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkentliğini de yapmıştır. Ardından Osmanlı’nın beylikten devlete; Osman Bey, Orhan Bey,1.Murad, Bayezid ve Çelebi Mehmet kente damgasını vuran padişahlar ile Osmanlı’ya başkentlik yaptığı yıllarda şehir büyümüş gelişmiştir.

Aklımdaki deli sorular

Peki, 5 bin yıllık tarihinde uygarlıkların beşiği Bursa’da yaşayanlar ne yemiş ne içmişlerdir? Tarihin gizemli sayfalarına tanıklık eden bu şehrin derin bir gastronomi tarihinin olduğu kesindir. Özellikle İznik Hıristiyanlığın başkentliğini de yapmış, 3 defa konsül toplanmış, tüm Hıristiyan aleminin kutladığı Paskalya Bayramı ise bu konsüllerde karar verilmiştir. Şu kadarını söyleyeyim, Paskalya Bayramı nedeniyle hediye edilen yumurtalar, yapılan yemekler başlı başına gastronomi turizminin içeriği ve konusu olabilir.

Evliya Çelebi’nin Bursa hatıralarında yazdığı üzere, Osmanlı’nın ilk sarayı olan Bey Sarayı nerededir? Sarayda yenilen yemekler, şehzadelere yapılan sünnet düğünlerinde gerçekleşen şölenlerdeki menülerde neler vardır? Bursa Kebabı olarak bilinen döner kebap nasıl bir tarihi yolculukla bu günlere gelmiştir? Kayhan diye bilinen bölge, onlarca köftecinin, tarihi pidecinin nasıl da adresi oluvermiştir? Tuz Pazarı’nda şimdilerde tuz yerine birbirinden güzel peynirlerin satılmasının sırrı nedir? Karacabey’in ilk ismi Mihaliç olmasına rağmen neden ilçede bir peynir atölyesi yoktur? Kemalpaşa tatlısının peynirle olan ilişkisi nedir? Kaç çeşit peynir tatlısı vardır?

En iyi menemen Karacabey soğanı ile mi olmalıdır? Neden soğan denilince Karacabey, sebze denilince Yenişehir akla gelmektedir? İnegöl köfte bize kimin mirasıdır? Bursa’da Balkan kültürünün gastronomideki izleri sadece köfte ile mi sınırlıdır? Ya işkembe ve kokoreç Balkanlar’dan gelmemiş midir? Türkiye’de en lezzetli sucuk ekmeği neden Uludağ’da karlar üzerinde yenir? Sıcak şarap neden Uludağ haricinde aklımıza gelmez?

Türkiye’nin en büyük endemik bitki örtüsü Uludağ iken, neden bu konuda bir bitki müzesi yoktur? Böyle bir hazinenin üzerinde oturuyoruz sadece. Suyun lezzeti yemeklerin kalitesini etkiliyorsa, içilen gazozun, kolanın da tadını etkiler mi? Bursa suyun, gazozun, maden suyunun başkenti midir? Bursa’da üretilen içeceklerin gastronomik sırrı değerli kaynak sularından mı gelmektedir?  Cantık mayalı hamurdan yapılan bir tür pide ise, dünyaca ünlü Napoliten Pizza ile olan ilişkisi nedir? Cantık da uluslararası bir lezzet olabilir mi? Gemlik zeytininin en lezzetlisi hangi türüdür? Yağlı sele ile kuru sele arasındaki fark nedir? Bursa’nın Zeytinyağı Müzesi neden yoktur?

Da Vinci Şifresi ve Bursa

Dört mevsimin yaşandığı, denizi, Uludağ’ı, tarihi mirasıyla Bursa turizm kenti olma yolunda ne kadar başarılıdır? İçinde yaşadığımız bu inanılmaz tarihi hazinenin farkında mıyız? Tarihi sırlarıyla dolu bu şehirde gezmek, yemek yemek gerçekten büyük bir ayrıcalıktır. İşte bu sırlardan biri olan Da Vinci Şifresi de, Türk çiniciliğinin ve zevkinin zirvelerinden olan altı asırlık Bursa’daki Yeşil Cami’de taşa nakşedilmiş halde duruyor. Üstelik binanın gözlerden uzak bir yerinde değil, önünde her gün yüzlerce kişinin namaz kılarken hayranlıkla seyrettiği bir mekanda, mihrabın tam üzerinde duruyor. Bursa’yı gezenler bunun gibi onlarca şifreyi, doğa güzelliklerini ve gastronomi tarihinin günümüze bıraktığı gizemli şifreleri de keşfedecekler. O zaman gezginleri, gastronomi meraklılarını, lezzet avcılarını bu gizemli şehre bekliyoruz…

#ramazanbaşan #bursagastronomiturizmiderneği #bursagtdbaşkan #bursagastronomisi #gastronomi #gastronomiturizmi #bursatarihvekültür

 

 

 

 

 

 

 

.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir